CİLT:1   SAYI: 4

NİSAN 1951


BİOLOGİDE FOTOĞRAFÇILIK

CAFER TÜRKMEN

Fotoğrafçılık, yaşı genç olmasına rağmen çok çabuk gelişen bir teknik ve sanattır. Bugün, lükslükten ve zorluklardan sıyrılarak, her türlü ilim, san'at adamının ve geniş manada halkın zevki ve ihtiyacı olmuştur; bu ihtiyaç hergün bir kat daha artmakta ve yayılmaktadır. Birçok güzellikleri, âdet ve an'aneleri saklı kalan yurdumuzun ve milletimizin, genel olarak canlılığın çeşitli ve çok defa insan gözünden kaçan inceliklerini tesbit etmek, tabiat güzelliklerini ve onun değişikliklerini herkesin görebilmesini sağlamak ancak memleketimizde fotoğrafçılık zevkinin daha fazla yayılmasıyla mümkün olabilecektir. Memleketimiz fotoğraf âlet ve malzemesi imâl etmediğinden bunları temin etmek, hariçten geldikleri için, bir parça pahalıya mal olmaktadır. Memleketimize bu yüzden fotoğraf amatörleri diğer memleketlere nazaran çok azdır. Şimdiye kadar yapılan yayınlar da kâfi değildir. Esasen çok az olduklarından bulmak da kolay olmamaktadır. Fakat arzu eden bir insan için fotoğrafçılık tahmin edildiğinden çok daha ucuza elde edilebilir. Esasen bir amatörün yalnız fotoğraf çekmesi kâfi değildir; bütün işlerini kendisi yapmalıdır. Amatör işlerini yapan fotoğrafhanelerin ekserisi plâkları kendi işlerine gelen banyo ile yıkarlar ve kendi işlerine gelen kâğıtları kullanırlar; bu işler çok titiz çalışan atelyeler tarafından yapılsa bile ekseriya arzu edilen sonucu vermezler, çünkü resmin esasını hangi kısmın teşkil ettiğini ancak resmi çeken bilir.

Bizde bazı tabirler yanlış kullanılmaktadır. Sırası gelmişken biraz: temas etmek faydalı olur kanaatındayım:

Fotoğrafi: Aslı Yunanca olan bu kelime Türkçede ışıkla çizmek manasına gelen bir isimdir; yani bir makine yardımı ile hassas plâk üzerine resim yapmaktır.

Fotoğraf: Makine ile hassas plâk üzerine resim yapan insana verilen isimdir. Bu tabir kısaltılarak ekseri lisanlarda foto olarak kullanılır. O halde fotoğraf makinesi ile yapılan resme fotoğrafi, fotoğrafiyi yapan insana fotoğraf veya foto demek yerinde olur; fakat Türkçemizde fotoğrafi yerine fotoğraf ve fotoğraf yerine fotoğrafçı kelimeleri eskidenberî yerleştiği için yanlış olmasına rağmen biz de bu terimleri herkesin anladığı manada kullanacağız.

Genel olarak fotoğrafları üç tip üzerinde toplayabiliriz: 1) hatıra resimleri, 2) teknik resimler, 3) estetik resimler.

1 — Hatıra resimleri: Hemen hepimiz bugünümüzden yarınımıza ve kendimizden sonrakilere birer resmimizin kalmasını arzu ederiz. Bizden evvelkilerin ve bizim geçmiş zamanlarımıza ait hatıra resimlerini elimize aldığımız zaman onları veya o günleri yaşarız. Arkasında uzun yıllar bırakmış, saçları ağarmış bir insanın çocukluk ve gençlik hatıralarına, o anları tekrar hayalinde yaşatabileceği bir vesikaya sahip olması ne kadar büyük bir bahtiyarlıksa, sahip olmaması çok daha büyük bir talihsizliktir.

Her mikroskoba lâzım olan diğer bir parça da buzlu, sarı, mavi camlardan ibaret olan filtrelerdir. Bunlar boyanmış preparatlarda belli parçaların görülüp görülmemesinde büyük bir rol oynarlar. Bunlardan en çok kullanılanları gündüz ışığı gibi bir aydınlığın mikroskop alanında görünmesine sebep olan açık mavi renkli filtrelerdir. Bilhassa kırmızı renkli boyanmış preparatların tetkikinde yeşil renkli filtreler preparatın iyi görünmesi bakımından mühim bir rol oynarlar. Buzlu cam ise yalnız ışığın şiddetini azaltır. Kırmızı ve sarı filtreler mikrofotografide özel bir rol oynamaktadırlar.

Bunlara sahip olan bir kimsenin alacağı yardımcı parça bir binokular tüpdür. Bunda iki gözle bakmak mümkün olduğu için, insanın gözü derhal yorulmaz; bundan başka tetkik edilen cisim daha iyi ve mücessem görülür.

 


 

BİOLOGİDE FOTOĞRAFÇILIK II
FOTOĞRAF MAKİNASI : OBJEKTİF
CAFER TÜRKMEN

 

Fotoğrafı çekebilmemiz için bir fotoğraf makinasına sahip olmamız lâzımdır. Esasen fotoğraf deyince bir makinadan faydalanılarak resim çıkartmak akla gelir. Yani tabiatta mevcut cisimleri fotoğraf makinası karşısına getirerek, veya fotoğraf makinasını cisimler karşısına götürerek doğrudan doğruya resmi çekmek icabeder. Bu resmin çekilmesi için, icabeden diğer şartların da mevcut olması lâzımdır.

Fotoğraf makinalarında ilk icatlarından bugüne kadar birçok ilerlemeler olmuştur ve olmaktadır. Yarının makinalarının daha pratik ve daha mükemmel olacağını kuvvetle ümit etmekle beraber, bugünkü makinaların tatminkâr olduklarını takdir etmekteyiz.

Dünkü ve bugünkü makinalar arasında esas bakımından mühim bir değişiklik olmamıştır. Yapılan bütün yenilikler eskilerin ıslahı, ilâvesi, yardıma parçaların çoğalması ve makinanın daha kullanışlı, daha imkânlı, daha küçük boyda oluşudur. Bir makinayı elimize alınca genel olarak üç esas ve birçok yardımcı kısımlardan meydana geldiğini görürüz.

Esas kısımlar: 1- Objektif, 2- Karanlık oda, 3- Filim veya plâk koyma tertibatı.

Yardımcı kısımlar: 1- Diyafram, 2-Obtüratör, 3- Deklanşör, 4- Otomatik, 5- Mesafe ayar tertibatı, 6- Pozometre, 7- Üç ayak, 8- Çanta, 9- Filim veya cam şaseleri, 10- Renkli ekranlar v.s.

Esas kısımlar: 1 - Objektif: Makinanın en mühim parçasıdır. Karşısındaki cisimlerin hayalini, hassas plâk üzerine aksettirir. Göz esasına uyularak yapılmıştır. En basit objektif bir toplu iğne deliğidir; eğer fotoğraf makinasının objektifi yerine bir toplu iğne ile delik açsak bu deliğin karşısındaki cismin hayalini hassas plâk konacak yere aksettirdiğini görürüz. Bu şekilde yapılan rnakinalarla fotoğraf çekmek mümkündür, hatta bazı hallerde objektifli makinalara tercih bile edilir. Yalnız iğne deliğinden çok az ışık gireceği için uzun müddet poz vermek icabeder. Bu yüzden, ancak sabit makina ile, kımıldamıyan cisimlerin fotoğrafı çekilebilir.

Cam objektifler, bir veya birkaç mercekten meydana gelmiş sistemler olarak kullanılır. Bir tane olursa ince kenarlı, birkaç tane olursa ekseriya ince ve kalın kenarlılar karışık olur. İster tek olsun, ister sistem olsun ince kenarlı mercekler esasına göre hesap edilir. Her ince kenarlı merceğin ve bu esasa göre yapılan sistemin bir önde bir de arkada olmak üzere iki odak noktası vardır (Şekil 1. F, F1). Hassas plâğın konacağı yer F odak noktasına çok yakın veya biraz uzaktır (Şekil 1. A1 B1). Fotoğrafını çekeceğimiz cismin konulacağı yer F1 odak noktasından objektife daha uzak olan bir yerdir. Eğer cisim F1 odak noktasına veya odak noktasından objektife daha yakın yere konacak olursa hayal teşekkül etmez.

 


Şekil 1.


Tek objektifler ve hataları tashih edilmemiş çok objektifler resmin kenarlarının netliğini bozarlar. Bunun önüne geçmek için birkaç tane ince kenarlı objektifler yanyana getirilerek hataları tashih edilmiş sistemler teşkil edilir. Hataları tashih edilmemiş (Anastigmat) objektifler tercih edilmelidirler. İyi makinalarda hata yapmayan objektifler bulunur.


Her objektifin bir kıymeti vardır ve objektiflerin kıymetine göre makinaların kudreti hesap edilir. Bir objektifin kıymeti çapının odak uzaklığına olan nisbeti ile ölçülür. Yani 1: 4,5 kudretinde bir objektifin odak noktası objektifinin çapının 4,5 ile çarpılmasıyle hesap edilir. Eğer bir objektifin çapı 2,33 cm. ise odak uzaklığı 4,5x2,33=10,5 cm.dir.

Fotoğrafçılıkta odak uzaklığının çapa bölünmesinden çıkan sayı 1: den sonra konulur.
Meselâ 1:1,5 — 1:2 — 1:2,8 — 1:4,5 —1:45 gibi. Bunlar objektifin kudretinin ifadesidir. 1:1,5 en kuvvetli 1:45 en zayıf objektif demektir. En kuvvetli objektifle en zayıf objektifin fotoğrafçılık bakımından arasındaki fark muayyen bir ışıkta kuvvetli objektif kısa zamanda resmi çıkarabilecek ışığı geçiriyorsa zayıf objektif uzun zamanda geçirir. Meselâ 1:2,8 kudretinde bir objektifle 1/10 saniyede bir resim çeksek aynı şartlar altında 1:16 objektifle 8 dakikada çekebiliriz. Eğer resmini çekeceğimiz mevzular hareket etmiyen cisimler ve zamanın uzaması bizim için bir mahzur teşkil etmiyorsa, makinayı sallanmayacak şekilde tesbit etmek şartiyle, uzun zamanda çekeceğimiz resimle kısa zamanda çekeceğimiz resim arasında büyük biri fark yoktur. Ekseri hallerde uzun zamanda çekilen resimler daha şayanı tercihtir. Hatta ayrıca bahsedeceğim gibi muhtelif derinliklerde bulunan cisimlerin resmini çekmek için mecburî olarak diyafram kapatır, objektifin kıymetini küçültürüz. Az ışıklarda mevzu hareket ederse veya kendimiz hareket ederken fotoğraf çekmek istersek, kuvvetli objektifli bir makinaya sahip olmak mecburiyetindeyiz. Herkes objektifinin kuvveti fazla olan bir makinayı tercih eder, çünkü kuvvetli objektifi maksada göre zayıflatmak gayet kolaydır. Halbuki aksini yapmak bazı makinalar için imkânsız, bazıları için de çok zordur.

Objektifler yapılırken muayyen maksatlar göz önünde tutulur. Eğer bir objektifin odak uzaklığı olursa geniş bir açı içinde kalan sahanın resmini çeker. Odak uzaklığı uzadıkça bu açı da daralarak daha az bir sahanın resmini çeker. O halde bir makina alırken en çok dikkat edeceğimiz parçası objektiftir. Objektifin hata yapmıyacak cinsten olmasına, kudretinin yüksek olmasına, odak uzaklığının maksadımıza göre kısa veya uzun olmasına, tanınmış ve tecrübe edilmiş bir firmanın mamulâtı olmasına dikkat etmemiz icabeder. Maksadımıza uymayan bir makina istediğimiz neticeyi temin etmemizi güçleştirir. Çok defa iyi netice alamayız.

[Bu yazıyı PDF formatında buradan download edebilirsiniz.]

Not: Yazı orijinal yazıldığı özgün diliyle aynen korunmuştur. Yazıda günümüzdeki yaygın kullanımından farklı olarak kullanılan kelimeler olduğu hatırlatılır.


 

ACTA NATURAE
Doğal Zenginlikleri Araştırma ve
Uygulama Merkezi Bülteni
Sayı 4. DOZEM, Ekim 2003